LineSteel / Mustafa Çatalbaş ile MindInterview
  • 10
  • Haziran

LineSteel / Mustafa Çatalbaş ile MindInterview

LineSteel ile içinde bulunduğumuz bu zor dönemde zemini sağlam, yeni bir marka yarattınız. Hedef piyasanız tam olarak neresi olacak?

  • Çimento Sektörü
  • Demir Çelik ve Metalurji Sektörü
  • Enerji Sektörü
  • Havaalanı Sektörü
  • İnşaat Sektörü
  • Gemi, Liman ve Tersane Sektörü
  • Makine Sektörü
  • Mermer Sektörü
  • Otomotiv Sektörü
  • Plastik Sektörü
  • Redüktör Sektörü
  • Tekstil Sektörü
  • Santral Sektörü
  • Demiryolu Sektörü
  • Kablo Sektörü
  • Petrokimya Sektörü
  • Üniversiteler 

Firmamız anahtar teslimi fabrika ve endüstriyel tesisler kurulumu yaptığı için tüm bu sektörleri düşünebilirsiniz.

Tüm bu sektörlerde yatırım yapıldığında İhracat açısından hedefleriniz nelerdir?

Çoğu şirketlerde COVİD-19 öncesi F2F (yüz yüze) satış %70, Uzaktan Detaylandırma (Remote Detailing) %30 gibi bir orandaydı, şu an Uzaktan Detaylandırma %100 oranında ve COVID-19 sonrası insanlar normale döndüklerinde kendilerine soracaklar, bu şekilde de iş yapabiliyor, müşterilerimize dokunabiliyoruz o halde maliyetleri minimuma indirecek şekilde yeniden yapılanabilir miyiz? diye. Cevabı ise, evet tüm kurum ve kuruluşlar yeniden yapılanacak ve belki de önemli ölçüde şehirler arası seyahatleri yapmak eskisine oranla cost save açısından azaltılacak. Bir süre oran %50 F2F (yüz yüze), %50 RD (Uzaktan Detaylandırma) olacak. Ardından hızlı bir şekilde oran %70 Uzaktan Detaylandırma (Remote Detailing) %30 F2F (yüz yüze) görüşmeler şeklinde evrilecek. Burada satışın geleceğinden bahsetmek gerekiyor. Satın alma davranışları radikal şekilde bir anda değişmeyecektir ancak iş yapış şeklimiz ve satın alma kanallarımız mutlaka değişime uğrayacaktır. Bu zaten olmalıydı, bu pandemi süreci keskin şekilde hızlandırmış oldu.

Bu yeni dünya düzeninde hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını hepimiz biliyoruz.Küresel ekonomi 2019 yılında ciddi bir yavaşlama gösterdi. 2018’de yüzde 3,2 olan küresel büyümenin 2019 yılında yüzde 2,5 olarak gerçekleşti..2020’ye ilişkin büyüme tahminleri ise yüzde 2 ile yüzde 3 arasında değişiyor.

2019’da dünyada en büyük ihracatçı 50 ülkenin ihracatının yüzde 2,6 azaldığı bir dönemde, Türkiye’nin ihracatında yüzde 2 oranında artış olması, olumlu bir gösterge olarak öne çıkıyor. Türkiye, geçen yıl 23 sektörde 1 milyar doların üzerinde ihracat yapmayı başardı.

Ancak riskler hala mevcut. Küresel ticarete ilişkin büyüme beklentilerinin aşağı yönlü olarak güncellenmeye başlaması, bu risklerin başında geliyor.
Dünya Bankası’nın son tahminlerine göre 2019’da yüzde 1,9 olan küresel ticaret büyümesi, 2020’de yüzde 1,4 seviyesinde gerçekleşecek. Bu oran gerçekleşirse, 2008-2009 küresel finansal krizinden bu yana görülen en düşük büyüme oranı olarak kayıtlara geçecek.Ancak bu olumsuz gelişmelere rağmen Özellikle ihracatta Afrika ülkeleri ,Ortadoğu ve Türki cumhuriyetlerde yatırımların artacağını bekliyoruz.. İhracat hedefini finansal açıdan ziyade; tanıtım etkinliğini arttırarak 10 ülkede tanınabilir firma haline gelmekvedesürdürülebilir bir ihracat anlayışını belirlemekteyiz.

Devletimizin hem güney sınırımızda terör ile verdiği mücadelenin hem de coronavirüs ile ilgili olarak verdiği mücadelede ard arda açıklanan paketlerin vergisel kolaylıklar sağlaması ve İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanan istihdam destekleri, firmalar açısından bir avantaj teşkil etmiştir. Öte yandan, Perakende, AVM, Demir-Çelik, Otomotiv, Lojistik-Ulaşım, Sinema-Tiyatro, Konaklama, Yiyecek-İçecek, Tekstil-Konfeksiyon ve Etkinlik-Organizayon sektörleri için SGK prim ödemelerinin 6’şar ay ertelenmesi de iş dünyası açısından en azından bir süreliğine rahatlatıcı etki doğurabilir.

Türkiye'nin demir çelik sektöründeki geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz?

Türkiye demir çelik sektöründe dünyanın sayılı üreticilerinden biridir. Covid-19 virüsüne bağlı olarak ülkeler arasında ticaret de alışverişlerfarklı sektörlere kayacak düşünmekteyim.Ancak burada Türkiye açısından büyük bir fırsat ortaya çıkmıştır.Bu virüse bağlı olarak bildiğiniz üzere ortalama 81 ülke Türkiyeden sağlık konusunda yardım talebinde bulunmuştur.Türkiyede bu ülkelerin bir çoğuna yardım göndermiştir.Bu ikili ilişkilerde bir iyileşmeye giderek özellikle demir çelik sektörüne de olumlu yansıyacaktır.Çünkü Amerikanın çeliğimize uyguladığı ek vergiler yüzünden sıkıntı yaşanmakta ;buda yeni Pazar arayışlarına bizleri itmekte idi. Türkiyenin merkezi bir konumda olması bize bu fırsatı verecektir.

Kendinizi global piyasada gelecek yıllar içerisinde nerede görüyorsunuz?

Firma olarak bu zamanları kendimize alt yapı ve tanıtım pazarlama açısından bir fırsat olarak görmekteyiz.Önemli olan doğru yatırım ki buna insan, hizmet en önemli unsudur ayrı bir parantez açmak isterim. Tüm bu alt yapısını ayarladıktan sonra satış ve pazarlamasını güçlü tutacak argümanlar ile pazarda etkin bir şekilde tanınan bir firma haline gelerek sürekliliği devam ettirmek temel hedefimizdir.

IT teknolojileri ve web hizmetleri sizce ne kadar önemli?

Biraz önce vurguladığım argümanların altyapısını ıtteknoljileri ve web hizmetleri sağlıyacaktır. Dünyadaki ticaretin hangi sektörde olursa olsun web üzerine kayacağını,budaaltyapısına yatırım yapan firmaları global pazarlarda bir adım öne geçirecektir.

Mindfactory sizin için ne ifade ediyor?

Profesyonel, Takipçi, Dürüst ve sonuç odaklı çalışan profesyonel bir yapıda takım oyununu iyi organize eden bir yapı olarak görüyorum.

Röportaj için Line Steel Genel Müdürü Mustafa Çatalbaş'a teşekkür ederiz